Prof Dr. Ahmet DEMİRAK: ‘Türkiye, iklim taahhütleri açısından nükleere yönelmelidir’

Prof Dr. Ahmet DEMİRAK: ‘Türkiye, iklim taahhütleri açısından nükleere yönelmelidir’
Türkiye’de, artan elektrik talebi ve enerji ithalatı hakkında değerlendirmede bulunan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesinden Prof. Dr. Ahmet Demirak, “Enerjisinin yüzde 70’inden fazlasını ithal eden Türkiye, hem arz güvenliği hem de iklim taahhütleri açısından nükleere yönelmelidir. Paris Anlaşması’nı onaylayan ve 2053 net sıfır hedefi koyan Türkiye, Sinop Nükleer Güç Santrali’nin inşaatına vakit kaybetmeden başlamalıdır” dedi.

Türkiye’de, artan enerji ihtiyacının, fosil yakıtlara bağımlılık ve küresel çevre politikalarının etkisiyle enerji portföyünü yeniden şekillendirdiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Demirak, “Bu süreçte nükleer enerji; sıfıra yakın karbon salımı, kesintisiz üretim kapasitesi ve sistem istikrarına katkısıyla öne çıkıyor. Nükleer enerji, yalnızca bir alternatif değil, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında stratejik bir zorunluluk” diye konuştu.

Nükleer enerjinin her saat, her koşulda sıfır karbonlu elektrik üretme kapasitesiyle enerji sisteminde kritik rol oynadığını belirten Prof. Dr. Ahmet Demirak, “Nükleer enerji, şebekeyi stabilize eden ve rüzgar ile güneş gibi diğer yenilenebilir kaynaklarla sinerji yaratan bir kaynaktır” diyen Prof. Dr. Demirak, “Bu özelliğiyle sistemde dengeyi sağlayarak karbonsuzlaşmayı hızlandırır. Nükleer enerji hem şebekeye güvenlik getiriyor hem de yenilenebilir kaynakların istikrarlı entegrasyonunu sağlıyor. Nükleer enerji olmadan ne enerji güvenliği sağlanabilir ne de iklim hedeflerine ulaşılabilir” ifadelerini kullandı.

‘YENİLENEBİLİRLER KADAR GÜVENİLİR, FOSİL YAKITLARDAN ÇOK DAHA TEMİZ’
Nükleer enerjinin yaşam döngüsü bazında kömürden yaklaşık yüzde 99, doğalgazdan ise yaklaşık yüzde 95 daha az karbondioksit yaydığını vurgulayan Prof. Dr. Demirak, “Rüzgar ve güneş gibi kaynakların aksine, kesintisiz enerji üretimi sayesinde nükleer enerji şebeke voltajını ve frekans istikrarını korur. Bu yönüyle hem yenilenebilir hem de fosil kaynaklardan çok daha güvenilir bir enerji seçeneğidir" dedi.

‘AVRUPA’DA YAŞANAN KRİZLER NÜKLEERİN ÖNEMİNİ HATIRLATTI’
Avrupa’da nükleer enerjinin karbon nötr hedefler ve enerji bağımsızlığı açısından stratejik önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Demirak, nisan ayında İspanya ve Portekiz’de yaşanan yaklaşık 16 saatlik elektrik kesintisini hatırlattı. Prof. Dr. Demirak, “Bu tür durumlar, Avrupa’nın karbon içermeyen, hava koşullarından veya yakıt ithalatındaki kesintilerden etkilenmeyen nükleer enerjiye olan ihtiyacını açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.

AB’nin 2050 net sıfır hedefi doğrultusunda nükleer enerjinin önemli bir enerji kaynağı olduğuna değinen Prof. Dr. Demirak, “Çok hızlı inşa edilen, daha güvenli ve ölçülebilir olacak şekilde tasarlanan Küçük Modüler Reaktörler (SMR) gibi yeni nesil çözümler hayata geçirilmelidir. Fransa, enerjisinin yüzde 70’ini nükleerden sağlıyor. 2035 yılına kadar altı yeni reaktör yapmayı ve mevcut tesislerin ömrünü uzatmayı planlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE İÇİN ARTIK BİR SEÇENEK DEĞİL, ZORUNLULUK’
Türkiye’nin yılda yaklaşık yüzde 4 oranında artan elektrik talebi ve yüzde 70’i aşan enerji ithalatına dikkati çeken Prof. Dr. Demirak, şunları söyledi:
“Enerjisinin yüzde 70’inden fazlasını ithal eden Türkiye, hem arz güvenliği hem de iklim taahhütleri açısından nükleere yönelmelidir. Paris Anlaşması’nı onaylayan ve 2053 net sıfır hedefi koyan Türkiye, Sinop Nükleer Güç Santrali’nin inşaatına vakit kaybetmeden başlamalıdır. SMR konusundaki yatırımlar da ertelenmemeli. 1970’lerden bu yana kurulamayan santrallerin ardından Akkuyu NGS ile gösterilen irade, SMR konusunda da gösterilmelidir.”

Haberin Linki aşağıdadır.
https://www.dha.com.tr/ekonomi/turkiye-iklim-taahhutleri-acisindan-nukleere-yonelmelidir.

Son Güncelleme : 18.06.2025 09:04 Okunma Sayısı : 34

Son Haberler